KOZAK KAPLAN KÖYÜNDE OYNANAN SEYİRLİK OYUNLAR

 
*Deve oyunu: Eskiden bayramlarda ve düğünlerde oynanan bir oyunmuş. Oyun kısaca şöyle oynanırmış:İki kişinin üzerine merdiven uzatılır, üzerine kilim atılır altına da yastık konulurmuş. Deve kellesi bulunur baş yapılırmış.

Daha sonra deve yanında kiracısı veya bakıcısı denen bir kişi olarak ayenk yerine getirilirmiş. Ayenk yerinde bu tür eğlenceleri izlemeye gelen kadınlara devenin saldırdığı olurmuş. Bazen deveci deveyi döver ve deve yere yıkılırmış. Deve yere yıkıldığında maniler söylenirmiş. Bu manilerden bazıları şöyledir:

Önüne koydum samanı

Gitmez gözünün dumanı

Yetiş Kemente’nin imamı

Öldü bizim kuru tüylü

 

Önüne koydum ayrığı

Çapa sapına döndü kuyruğu

Savran deveyi dövdü mü

Öldü bizim kuru tüylü

Deveci genelde çizmelidir. Ayenk yerinde “Köroğlu” oynar.   Deveci devenin arkasına geçer “Dur bakalım benim deve arkasından hafif hafif soluyor, canlı herhalde” der. Ondan sonra deve kalkar ve düğün evine bahşiş almaya gidilirmiş.

 

*Berber Oyunu: Bu oyunu eskiden Kocaoba’dan Refik öğretmen yaptırırmış. Oyun kısaca şöyle olurmuş: Tıraş olacak bir adam sandalyenin üzerine otururmuş. Yünden bir parça sakal ve bıyık yapılırmış.

Örmeden kayış, berberin ustra bileme aleti olurmuş. Satırdan bıçağı, keçi kırklığından tıraş makası, hayvan tarağından da saç tarağı yapılırmış.

Diğer tarafta berber oturmuş nargilesini içerek müşteri beklermiş. Nargile şişesi toprak bardaktan, hortumu da örmeden olurmuş.

Davul berber havası çalar, müşteri gelir berberin önüne otururmuş. Berber önce müşterinin kafasını ölçermiş. Kafasının kuturuna göre para istermiş.

Hayvan tarağı ile müşterinin saçını, sakalını ve bıyıklarını şöyle bir tararmış. Kırklıkla saçları düzeltir. Sakalları ise tırpanla çıkarırmış. Tıraş bittikten sonra pudra yerine soba kurumu sürermiş.

Tıraş olan adam aynaya bakar, sen beni nasıl tıraş yaptın böyle der ve kavgaya tutuşurlarmış. Kavgadan sonra da bahşişe gidilirmiş.

 

*At koşturma: Eskiden düğünlerde oynanırmış. Gençler atlara binerler aşağı yukarı amaçsızca atları koştururlarmış.

 

*-Yağ satarım bal satarım:  Bu oyunu genelde çocuklar oynarlar. Her zaman ve her yerde oynanabilir. Belirli bir zamanı vs yoktur. Günümüzde daha çok okul bahçelerinde oynanır. Oyun kısaca şöyledir……………………………

 

*Uzun eşek: Eskiden bu oyunu genelde gençler oynarlarmış. Bayramlarda oyun yerlerinde eğlence olsun diye veya kızlar görsün diye oynanırmış.Günümüzde artık bu oyun oynanmaz olmuş. Oyun kısaca şöyledir…………………….

 

*Birdir bir oyunu: Uzun eşek oyununda olduğu gibi eskiden bu oyunu da genelde gençler oynarlarmış. Bayramlarda oyun yerlerinde eğlence olsun diye veya kızlar görsün diye oynanırmış.Günümüzde artık bu oyun oynanmaz olmuş. Oyun kısaca şöyledir…………………….

 

*Yalak oyunu: Eskiden daha çok bayramlarda oynanan bir oyunmuş. Günümüzde bu oyun oynanmaz. Oyun kısaca şöyledir………………

 

*Deynek oyunu:

 

*Salıncak oyunu:  Eskiden bayramlarda, bayram yerlerinde geçlerin, genç kızların ve çocukların mutlaka oynadıkları bir eğlence türüymüş. Günümüz bayramlarında bu oyun da oynanmaz.

 

*-Çelik çomak oyunu: Eskiden bayramlarda bayram yerlerinde,  genelde gençler ve çocuklar oynarlarmış. Günümüzde bu oyun da oynanmaz.

 

*-Ümmet oyunu: Bu oyunu genelde çocuklar oynarlar. Her zaman ve her yerde oynanabilir. Belirli bir zamanı vs yoktur. Günümüzde bu oyun da oynanmaz olmuş.

 

*-Zımba oyunu: Eskiden bu oyunu gençler ve çocuklar mahalle aralarında, okulda veya yeşillik bir alanda oynarlarmış. Günümüzde artık bu oyun da oynanamaz olmuş. Oyun kısaca şöyledir…………………

 

*-Hamam kızdı oyunu: Bu oyunu  eskiden gençler  bayramlarda bayram yerlerinde , mahalle aralarında çocuklar  ise daha çok okul bahçesinde oynarlarmış. Günümüzde bu oyun oynanmaz.

 

*-Nalmı oyunu: Eskiden, çocuklar, gençler, genç kızlar, mahalle aralarında, bayram yerlerinde oynarlarmış. Çok zevkli bir oyunmuş. Günümüzde artık bu oyun da unutulmaya yüz tutmuştur.  Oyun kısaca şöyledir

En az 4 kişi ile oynanan bir oyundur.

Oyunda Kullanılan Malzemeler:Tukuli(Çam Kobalağı),ve kişi başına simit büyüklüğünde düz taşlardan oynanır.Oyuna başlamadan önce ; Ebe’nin (cezalı duruma düşen kişi) belirlenmesi için badışma yapılır.

Badışma:Düz bir çizgi çizilir.Bu çizgiye , taşların ne kadar mesafeden atılması için oyunculardan birisi adım atarak sayar ik sekiz bir ondokuz üç yirmi bir otuz diyerek 4 adım  atıp mesafe belirlenir.Belirlenen çizginin üzerinden diğer çizginin üzerine taşlar atılır. Hangi taş çizgiye yakınsa yani yakınlığına göre 1. 2. 3. belirlenir.Daha önce çizilmiş olan çizgilerin birinin ortasına bir yuvarlak çizip bu yuvarlağın ortasına tukuli dikilir.Badışmada birinci gelen kişi , elindeki taşı tukuliye atıp vurmaya çalışır.

Eğer vurabilirse tukulinin yuvarlandığı mesafe ayak boyu ard arda gidilerek sayılır ve bu attığımız her adımda (Nal-Mı-Mısırkızı-42-43-44-…-50-Pelli-Takası-Tukası-ÇANAĞI-Çölmeği-Bellisi-Gag-Gug-1-Lom-Pak-Çık) bu kelimeleri sayı olarak kullanırız.”ÇIK” sayısına ulaşabilen ilk kişi ebelikten kurtulmuş olur. Diğer gurup aynı oyunu tekrarlayarak “ÇIK” sayısına en son ulaşan kişi ebe yapar………….

Not:Oyunun devamı yazılacak…      

*-Dalle oyunu: Eskiden, çocukların, bayramlarda, mahalle aralarında, okul bahçesinde oynadıkları bir oyundur. Günümüzde oynanmaz.

 

*-Çatal matal oyunu: Eskiden gençler ve çocuklar bayramlarda oyun yerlerinde oynarlarmış bu oyunu. Günümüzde oynanmaz.

 

*-Zıpçık oyunu: Eskiden, çocuklar, bayramlarda oynarlarmış. Günümüzde oynanmaz.

 

*-Güvercin taklası oyun: Eskiden, bayramlarda, gençler oynarmış. Günümüzde oynanmaz.

 

*Yakar top oyunu: eskiden olduğu gibi günümüzde de, çocuklar, mahelle aralarında ve okul bahçesinde oynadıkları bir oyundur.

 

*-Saklambaç oyunu: eskiden olduğu gibi günümüzde de , çocuklar  her yerde oynadıkları nadir oyunlardan bir tanesidir.

 

*-Sek sek oyunu: Eskiden, gençler, genç kızlar, mahalle aralarında, bayramlarda oynarlarmış. Günümüzde ise daha çok çocuklar oynarlar.

 

*-Papuç kapmaca oyunu:Damat düğünün son günü yatsı namazına geldiğinde ayakkabı tutucusu olurmuş. Bu kişi damadın ayakkabılarını kimseye kaptırmazmış. Eğer damadın ayakkabıları bir şekilde kapılırsa kapan kişiye bahşiş vermek gerekirmiş. Aynı şekilde bu papuç kapma olayı düğünden bir gün sonra büyüklerin ellerini öpmeye gidince de olurmuş. Günümüzde de bu papuç kapmaca adeti devam ettirilir.

 

*-İp atlama oyunu: eskiden, hıdır ellezlerde, bayramlarda, mahalle aralarında, okulda vs oynanırmış. Daha çok bahar geldiğinde oynanan bir oyunmuş. Günümüzde nadiren de olsa oynanır.

 

*-Beş taş oyunu. Eskiden çocuklar, genç kızlar, evlerde, mahalle aralarında oynarlarmış. Günümüzde oynanmaz.

 

*-Fincan atmaca oyunu: eskiden daha çok kavelerde ihtiyarlar oynarmış. Günümüzde oynanmaz.

 

*-Yüzük kapmaca oyunu

 

 

*-Kör ebe oyunu: Eskiden, mahalle aralarında, evlerde, okul bahçesinde, çocukların oynadıkları bir oyunmuş. Günümüzde oynanmaz.

 

*Mendil kapmaca: Eskiden çocuklar okuldaki bayramlarda oynarlarmış.

 

*Köşe kapmaca: Eskiden kamyon kasalarında, traktör kasalarında veya evin bir odasında çocukların oynadığı bir oyunmuş. Günümüzde oynanmaz.

 

 

*Yoğurt yarışı: Okullarda 23 Nisan gibi bayramlarda oynanan bir oyundur.

 

*Elma yarışı : Okullarda 23 Nisan gibi bayramlarda oynanan bir oyundur.

 

*Çuval yarışı: Okullarda 23 Nisan gibi bayramlarda oynanan bir oyundur.

 

*Yumurta yarışı: Okullarda 23 Nisan gibi bayramlarda oynanan bir oyundur.

 

*İğneyi iplikten geçirme oyunu: Okullarda 23 Nisan gibi bayramlarda oynanan bir oyundur.

 

*Evcilik oyunu: Eskiden çocuklar kızlı erkekli her gün oynarlarmış. Günümüzde fazla oynanmaz. Oynansa bile çocuklar yalnız başlarına oynarlar

*Bilye oyunları: Eskiden oynanırmış. Hatta çok eskiden yani bilye yokken bademle oynanırmış. Evine çuvalla badem götürenler bile olurmuş.

 

*Gece gündüz: Okullarda öğretmenler oynatırmış

 

*Kulaktan kulağa fısıldama: Okullarda öğretmenler oynatırmış