BERGAMA KOZAK KAPLAN KÖYÜ'NÜN KÜLTÜR SİTESİ
  FOLKLORİK ÖZELLİKLER
 





KOZAK KAPLAN KÖYÜNÜN  FOLKLORİK  ÖZELLİKLERİ


Kozak Kaplan Köyündeki Yerel İnanışlar ve Bazı Hurafeler:


Anadolu’nun her tarafında olduğu gibi Kozak Kaplan köyünde de bazıları tamamen hurafe sayılabilecek türden bazı yerel inanışlar vardır. Kozak Kaplan köyünde bazıları eskiden bazıları da halen günümüzde var olan yerel inanışlar şunlardır:


*Cenaze çıkan evde süpürge yapılmaz denilir.


*Ceviz diken kişi, ceviz bel kalınlığında olunca ölürmüş denilir.


*Küle işeyen kişiye şeytan çarparmış denilir.


*Salı günü bir işe başlanırsa , o iş sallantıya uğrarmış denilir.


*Cuma günü çalışmak iyi değilmiş denilir.


*Köyden cenaze çıktığı gün televizyon izlenmez denilir.


*Kapı eşiğine oturan çarpılırmış denilir.


*Erkek çocuk sakız çiğnerse bıyığı çıkmazmış denilir.


*Kız çocuğu kahve içerse kararırmış denilir.


*Birinin avucu kaşınırsa ona para gelirmiş denilir.


*Birinin ayağının altı kaşınırsa ona yol görünürmüş denilir.


*Elden ele sabun verilirse ayrılık doğarmış denilir.


*Gece ıslık çalınca şeytanlar başına toplanırmış denilir.


*Tabağı iyice sıyıran gencin düğününde kar yağarmış denilir.

*Çocuğun çekilmiş dişi okul bahçesine atılırsa o çocuk okurmuş denilir.


*Düğmeyi insanın üzerinde dikersen, aklı da dikermiş denilir.


*İnsan dilini ısırırsa akşama etli yemek yermiş denilir.


*Gece bulaşık bırakılırsa, tabakları şeytanlar yalarmış denilir.


*Eve kelebek girerse, müjdeli haber gelirmiş denilir.


*Başına kuş pisleyenin, talihi çıkarmış denilir.


*Çam ağacına çıkamayan delikanlı bekar kalırmış denilir.


*Çok gülen kişi sonunda ağlarmış denilir.


*Katır doğurursa kıyamet koparmış denilir.

           
*
Akşamları sakız çiğnenmez. Ölü eti çiğnenmiş gibi kabul edilir.

           
*Yolda gidenin karşısına yılan çıkarsa,işi akkın/rast gidermiş

           
*Yolda gidenin karşısına tavşan çıkarsa, işi ters gidermiş

           
*Geceleri tırnak kesmek iyi sayılmaz.

           
*Siğil çıkarır düşüncesiyle kaplumbağalara ellenmez

          
*Kapının eşiğine oturulmaz, Şeytan çarpar  ve  evde kalırsın düşüncesi vardır.

          
*Yeni doğan çocuğun kırkı çıkmadan evden çıkarılmaması gerektiğine inanmak

           
*Tek çocuk sünnet edildiğinde horuz kesmek.

          
*Loğusa kadını ve çocuğunu kırkı çıkmadan dışarı çıkarıldığı taktirde, üzerine al ve ağırlık bineceğine inanmak, Kadını kırkı çıkana kadar yalnız bırakmamak,

         
*Loğusa iki kadının çocukları hasta olur inancıyla birbirlerinin evlerine gitmemelerine gereğine inanmak

      
*Bayk uşun ötmesini, insanların ve araçların önünden tavşanın geçmesini uğursuz sayanlar vardır.

      
*Uğursuz kabul edilmiş karganın ötüşü ise o bölgeye gelecek bir belanın işareti olduğuna yorulur veya birkaç gün içinde cenaze çıkacak ta denilir.

          
 
*İki bayram arasında nikâh kıymayı uğursuz saymak

           
*Gece aynaya bakmayı uğursuzluğa yorarlar

           
*Güneşin batmasına yakın bir zamanda ve akşamdan sonra evden soğan, biber gibi acı şeyleri çıkarmak ya da almak uğursuzluğa yorulur.

           
*Gece dışarıya sıcak su dökülmez çarpılırsın düşüncesi vardır.

           
*Sol gözün seğirmesini kötüye yormak, sağ gözün seğirmesini ise iyiye yormak,

         
*Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında para çıkacağına ve ayağının altı kaşındığında ise yola çıkılacağına inanılır.

*-Kadının erkeğin önünden geçmesi halinde erkeğin nasibinin kesileceğine inanmak

          
 
*Ezan okunduğunda köpeklerin ulumasını kötüye yormak,

           
*Sağ kulağın çınlamasının hayırlı bir taraftan anıldığına sol kulağın çınlamasının ise hayırsız bir tarafından anıldığına yormak,

           
*Ölen kişin ruhu gelir diye cenaze evinin birkaç gün ışıklandırmak

           
*Ölen kimsenin içmesi için mezarın üzerine  su dökmek  ve o  testiyi mezarın başına bırakmak (Neden?)

           
*Nazara karşı nazar boncuğu takmak, Kurşun döktürmek, Bağ bahçelere kuru hayvan kafası takmanın ve zakkum dalı asmanın ziraatı nazardan koruyacağına inanmak

           
*Kaybolan hayvanlar için kut ağzı bağlatmak

           
*Ay ve güneş tutulmasında ve bayram sabahlarında silah atmak, teneke çalmak,

           
*Salı günü işe başlarsan sallanır kalırmış.

           
*Evde tavşan beslemek uğursuzluk getirirmiş.

           
*Çocuk yere düşerse düştüğü yere şerbet dökülmeliymiş.

           
*Kalpağa görünce ağzını kapat denilir. Yoksa dişler dökülüyormuş.

           
*Yılanın ayağını gören cennete gidermiş.

           
*Bayram akşamı dikiş yapılırsa, iğnenin ölülerin gözüne batacağı inancı vardır.

           
*Akşam ezanından sonra komşuya maya ve sirke verilirse onların bozulacağı inancı vardır.

           
*Ateşe ve küle küçük abdest yapmak günah sayılır. Küle işenince şeytan çarpar düşüncesi de yaygındır.

           
*Zeytin ağacı ve incir ağacını dibine küçük hacet gidermek günah sayılır

           
*Ağaç dibine sıcak su dökülürse, insan çarpılırmış.

           
 
*Kargalar köyün üzerinde öterlerse ölüm olacağı sanılır

           
*İşinin ters gideceğinin düşüncesiyle ava giden insana uğurlar olsun denmez. Denildiği taktirde ava gidilmez geri dönülür.

           
*Bir keklik yuva yapıp içine yumurtalarını bıraktığında eğer insanlar o yumurtalara dokunurlarsa, o keklik bir daha o yuvaya gelmezmiş

           
*Keçi şeytandandır denilir.

          
 
*Gelin ilk eve geldiğinde ve damat yatsı namazında iken gelinin yatağına bir bebek bırakılır. Çocuğu olsun diye

           
*Erkek çocuklar sünnet edilince pipisinden çıkan fazlalık cami avlusuna gömülür, camiye bağlı olsun diye. Kimisi evin harımına gömer evine bağlı olsun diye. Kimileri de mezarlığa gömerler, sonumuz mezarlık olacak diye.

           
*Hacca giden hacı adayları köy meydanında uğurlandıktan sonra giderlerken yerlere bozuk para atarlar

           
*Cenaze namazı kılarken saflar tek sayıya denk gelecek şekilde durulur.

           
*Şubat ayında bağ kesilmez derler. Şubat ayına güdük ayı derler ve üzümlerin de küçük kalacağına inanılır.

           
*Süpürge ile yerler süpürülürken, süpürke yere çarptırılmaz, çarptırılırsa nişanlısı ölür denilir.

           
*Oklava ile çocuğa vurulmaz, evlenince çocuğu olmayacağına inanılır.

           
*Yni doğan çocuğa nazar değmesin diye misafirliğe  gelenlerin üstünden küçük bir iplik koparılır ve çocuğun yakasına takılır. Sonunda da o iplikleri yakıp dumanını çocuğun üzerinde gezdirirler. Gelen nazar bacadan çıkıp gitsin diye.

           
*Elbiseye ilik dikilirken, elbisenin bir tarafı ısırılır yoksa aklı dikilirmiş.

           
*Hacıaya veya askere giderken bastığı son toprak saklanır.

           
*Askere giderken son giydiği atlet çıkarılır ve bir yerde saklanır.

           
*Mezarlıkta cenaze gömerken küreği elden ele verirler, vermezlerse ölüm sırası ona geçer derler.

           
*Gerdek gecesi gelin ve damadın evin etrafında sabaha kadar gezilir birileri muska vs atmasın diye..

          
Kozak Kaplan Köyündeki Halk Meteorolojisi/ Hava Tahminleri:


Anadolu'nun çoğu yerlerinde olduğu gibi Kozak Kaplan Köyünde de  kitle iletişim aracı olan; radyo, tv, gazete vb. olmadan önce hava tahminleri tecrübeye dayalı olarak yapılırdı. Bu tahminlerin büyük çoğunluğu da bu günkü bilimsel çalışmalarla yapılan tahminler kadar doğru sonuçlar verirdi. Halk ekimini, dikimini, hasadını bu tahminlere göre yürütmüş; iklim şartlarının verdiği olumsuz sonuçlardan azami derecede etkilenmeye çalışmışlardır. Bu tahminler radyo veya tv 'nın hayatımıza girmesi ile unutulmaya yüz tutmuştur -Köye ilk radyo ……. yılında gelmiş- Fakat yaşlılarımız tarafından bu tür hava tahminleri hala bilinmektedir, bunlardan bazıları şöyledir:

          
*Kavakların yaprakları yukarıdan aşağıya sararmaya başlarsa kışın çok olacağı söylenir.

           
*Koyunlar çeşmeden su içerken kakışırlarsa yağmur yağacağına inanılır.

           
*Yazın erik ve ahlat  bol olursa kış uzun sürecek denilir. Yada bu yıl  kış olacak denilir.

           
* Arıların peteğe geri dönüşleri hızlanırsa yağmur yağar denilir.

           
*İki gün üst üste kırağı yağarsa yağmur yağacak denilir

           
*Karıncalar kanatlandığında rahmete işaret denilir.

           
Kedi ayağını kulağının arkasından geçirip başını sıvazlarsa yağmur yağacağına inanılır.

           
*Güneş batarken kendini gösterirse yani battığı yerde kızıllık olursa bir sonraki günün açık olacağı söylenir.

           
*Baykuş Kuşu akşamları öterse yakında yağmur yağacak denir

           
*Geceleyin hava çok çakır yıldızlı olursa kırağı yapacak denilir.

           
*Horoz erken öterse hava değişecek denilir.

         
 
*Koyunlar toplu yatarsa kış olur, seyrek yatarsa hava güzel olur derler.

           
*İki kırağı bir yağmur denilir.

           
*Kestel’in üstü karardı mı yağmur geliyor denilir.

           
*Sarı kişnek ağaç budağının altında öterse yağmur olur, üstünde öterse kış olur derler

           
*Çamların tepesi sararırsa mahsüle işaret denilir.

           
*Karadut yapraklarını aniden dökerse karakış girdi demektir.

           
*Keçiler silkinirse yağmur yağacak denilir.

           
*Keçi zıp zıp tünemeye durduğunda kara kış olacak derler.

           
*Hava ne kadar çok eserse o kadar çok yağmur denilir.

           
*Üç çiğ bir yağmur denilir


Not: Varsa buna benzer yerel inanışlar hatırlatılması rica olunur.

 


             Eskiden Ayların Halk Arasındaki İsimleri:

1-Ocak:                                   7-Temmuz:

2-Şubat:                                  8-Ağustos:

3-Mart:                                   9-Eylül:

4-Nisan:                                  10-Ekim:

5-Mayıs:                                 11-Kasım:

6-Haziran:                               12-Aralık:

Kozak Kaplan Köyünde Oynanan Halk Oyunları:

1-Harman dalı, eski nesil

2-Bengi, yeni nesil

3-Çakır Ayşe, eski nesil

4-İsmailli, eski nesil

5-Yalabık, yeni nesil

6-Sepetçioğlu, eski nesil

7-Karanfilli bahçe, eski nesil

8-Bergama zeybeği, yeni nesil

9-Güvende, yeni nesil

10-çekirdeksiz bağları, yeni nesil

11-Karyolanın demiri, eski nesil

12-Bağyüzü’nün çamları,

 

Kozak Kaplan Köyündeki Çalgılar:

1-Gırnata

2-Davul

3-Borazan(Trompet)

4-Tef

5-Tranpet

6-Tümbek(Darbuka)

7-Keman

 

Kozak Kaplan Köyündeki Yazma  Oyaları:

1-Hercai oyası

2-Lale ay oyası

3-Badem çiçeği oyası

4-Kelebek oyası

5-Boşnak oyası

6-Sakız oyası

7-maviş oyası

8-Üç güzel oyası

9-Papatya oyası

10-Gül oyası

11-Kuyruklu oyası

12-Kurtlu tavuk oyası

13-Zümbül oyası

14-Ruhi dili oyası

15-Ak nergiz oyası

16-Dikenli mersin oyası

17-Çam oyası

18-Yedi dağın çiçeği oyası

19-Tel Ayşe oyası

*Nacak*Çitili*Dans*Salkım*Yivili dans*Zarf*Papatya*Dut*Martı*Turna katarı*Hanım telaşa*Dırabazan*Cilveli*Payam*Esnar*Çınar yaprağı*Zellen kade*Şöför*Küpeli*Zeki Müren kirpiği*Boşnak*Zengin kamışı*Gül*Kaşık*Dağ kök*Yan

*Pirinç*Çayır çiçeği*Kral kızı*Ruhidil*Yemişken

(Not:Bunların olup olmadığı kadınlara  sorulacak)

 

 


Eskiden Kozak Kaplan Köyünde Dokunan Kilimler:

*Çiçek kilimi*Sandık kilimi*Havutbaşı kilimi*Ördek zülfü kilimi*Al kilimi, çok değerli*Tarak*Çayır çiçeği*Payam çiçeği*Gümüş çengel*Keçi tüğmez*Beni savran*Armut çiçeği*Bölük yürek*Yörük tarağı*Dolaşevren *Çınar yaprağı *Yuntdağ sendiği*Tarak sili*Türkmen sili*Taban sili*Çırnak sili*Sandık sili

(Not:Bunların hangilerinin Kaplan’da dokunduğu kadınlara sorulacak)

 

 

 

 
  Bugün 3 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol